Magazin D » Kültür-Sanat | Tarih: 01 Aralık 2015 09:15
Uzaklarda Arama, öylesine bildik ki!
Yaratıcılık ve orijinallik, yeni dünya düzeninin gittikçe daha fazla özlem duymaya başladığı olgular. Zira bir yandan kopyacılığın yarattığı kolaycılık alışkanlığı aldı başını gidiyor.

Öte yandan o kadar çok şey üretilir oldu ki, hiç benzeri bulunmayan tamamen orijinal bir şeyler yaratabilmek hayli zorlaştı. Steve Jobs da, bu hakikati ‘Yaratıcılık sadece bir şeyleri, bir şeylere bağlamaktır. İnsanlara bir şeyi nasıl yaptıklarını sorduğunuzda hafiften utanırlar çünkü aslında kendileri yapmamıştır. Bir yerlerden bir şeyler görerek yeni bir şey oluşturmuşlardır’ sözleriyle çok net vurgulamış zaten. Ancak bu demek değil ki özgünlük kökten sıfırlandı. Ekstra çaba harcayan başarıyor. Ama böyle bir çalışma yapmak çoğunun işine gelmiyor. Dolayısıyla kopyacılığın hızla arttığı günümüzde kalite de, orijinallik de yerlerde sürünüyor. Sevilen Kore dizilerini uyarlamaya merak saranlar sayesinde özgünlüğün dibe vuruşunu, ekranda sıkça yaşıyoruz. Nitekim benzeşmeler, çalıntı iddiaları derken sadece dizileri değil sayıları gittikçe artan yerli filmleri de kıskacına alıyor bu olumsuzluk. Mantık aynı, yol haritası aynı, mizah aynı, söylem ve eylem performansı aynı… Yanı sıra hayat genelinde yaygınlaşan ‘Ben yaptım oldu’ umursamazlığı da hâkim, kurguların dünyasına.

İçinde küfür varsa, bir başka işin taklidi gibiyse ne olmuş yani? Hiç, değil mi? Nasılsa, ‘Olsa ne olur olmasa ne olur’ devri! Hal böyleyken koyuver gitsin misali piyasaya sürülenlerin bir kısmı Ali Baba’nın haramileri yenmesinden hevesle işe girişip küfürlerle cüceleşiyor… Bir kısmı da sinemanın Yeşilçam nostaljisinden medet umarak ‘Uzaklarda Arama’ derken kolaycılığa yatıp ‘Döngel’leşiyor… Evet, sözümüz Türkan Şoray’ın kamera arkasına geçtiği, kızı Yağmur Ünal’ın yapımcı ve oyuncu sıfatıyla yer aldığı, Onur Ünlü’nün de senaryosunu yazdığı ‘Uzaklarda Arama’ya dair…

http://www.magazind.net/yazdir-9191-Uzaklarda-Arama-oylesine-bildik-ki.html