Buradasınız Buradasınız: Anasayfa » Röportaj » NAZLI İle Özel Röportaj!… | 16 Temmuz 2013 Salı 22:04

NAZLI İle Özel Röportaj!…

Türk Pop Müziğinin Parlayan Yıldızı NAZLI İle Gerçekleştirdiğimiz Röportaj Sizlerle…

Nazlı hanım Nasılsınız? Neler Yapıyorsunuz?

NAZLI: Ülke olarak fazlasıyla sıkıntılı günler yaşarken çok iyi olmak imkansız tabii ki.. Size şan hocam Leyla Demiriş’in bu soruya hep verdiği cevabı vereyim ben de.. “İyi diyelim iyi olalım”!

İlk olarak albüm için hazırlanırken aniden çıkardığınız single hakkında konuşmak istiyorum. Barış Manço’nun en büyük hayranlarından birisiniz. Açıkçası ben böyle bir sürpriz bekliyordum. Neden böyle bir single çıkartmak istediniz?

NAZLI: Barış Manço’nun 70. yaşını kutluyoruz bu yıl. Ben de kendi adıma kutlamamı herkes gibi benim de çok sevdiğim “Can Bedenden Çıkmayınca” şarkısını söyleyerek yapmak istedim. Şarkının düzenlemesini Erdem Kınay yaptı.

Değerli sanatçımız Barış Manço’nun oğlu Doğukan Manço çocukluk arkadaşınız. Dostluğunuz hala devam ediyor mu? 

NAZLI: Tabii ki ediyor. Ömürlük arkadaşlıklar çok nadir bulunur hayatta, böyle dostlukların kıymetini iyi bilmek ve her zaman korumak gerekir diye düşünüyorum.

Sizin single şarkınız olan  ”Can Bedenden Çıkmayınca” Rafet El Roman’nın  yeni albüm’de yer aldı. Doğukan bey Rafet beye bu şarkıyı sizin okuyacağınızı söylemedi mi? Şarkıyı ilk kim aldı? 

NAZLI: Kasım 2012′de benim şarkıyı söyleyeceğim kesinleşmişti. Mart ayında da klibimizi çektik ve ertesi günü Doğukan Survivor yarışması için Panama’ya gitti. Yine Mart’ta gazetelerde ve internette bu şarkıyı söyleyeceğimin haberleri çıktı. Şarkı Rafet El Roman’a Nisan ayında verilmiş. Dolayısıyla Doğukan’ın bu durumdan haberi bile yoktu. Burada kabul edilemez olan bir nokta da, edisyon firmasına sanki içime doğmuş gibi; “Şarkıyı başkasına verdiniz mi?” diye sormama rağmen “Hayır sadece size verdik” cevabını almamdır.. Zaten aynı şarkıyı aynı dönemde iki kişiye vermek etik olarak yapılacak iş değil, bir de açık açık sormama rağmen yalan işittim. Verilen onca emeğe yapılan saygısızlığa karşı sakin durmak çok zor. Bu profesyonellikten tamamen uzak ve fazlasıyla can sıkan bir olay oldu benim için.

Türkiye’de rakip gördüğünüz şarkıcılar var mı?

NAZLI: Ben çok kendi halinde biriyimdir, etrafla hiç ilgilenmem, sadece kendi işime odaklanırım. Ama rakip görmek değil de, kimleri beğeniyorsunuz diye sorsaydınız Gülşen derdim. Yaptığı şarkılara, yazdığı sözlere gerçekten bayılıyorum.

Barış Manço anısına single çıkarttınız. Aysel Gürel için düşündüğünüz proje oldu mu? Siz hep dev sanatçılar ile bir arada oldunuz. Aysel Gürel ile nasıl tanıştınız? 

NAZLI: Sevgili Müjde Ar’la aynı yazlık sitede komşuyduk. Orada tanıştım. Bana “İnce İnce”yi vermeden önce birkaç şarkı söyletip sesimi test etmişti. “Seni yeterince beğenmezsem şarkı vermem” demişti. Hatta tam şu anda da ona şarkı söylediğim yazlığımızın balkonunda oturuyorum. Anılarımı depreştirdiniz. Heyecandan şarkı söylemeye başlayamamıştım bir süre.. Aysel Gürel gibi olağanüstü bir insanı sadece yakından görüp tanımak ve onun muhteşemliğine şahit olmak bile çok büyük bir şans. Bana hediye ettiği “İnce İnce” sahip olduğum ilk şarkıydı. Burak Erkul da tam sözlerine yaraşır çok duygusal bir müzik yaptı şarkıya.. İnce İnce’nin klibi yok, şarkıyı ileride bir albümüme tekrar koyup kliplendirmeyi planlıyorum. Benim için anlamı büyük.

ebru gundes

Yapmış olduğunuz bir röportajınızda ”Bana ’Operadaki Hayalet’i söyle’ deseniz, size onu da söyleyebilirim. Şu an ’Popçuyum’ diye ortada dolaşan çoğu insan bunu yapamaz” cevabını vermişsiniz. Genel yaşantınızda sivri dilli ve açık açık konuşan birisi mi oldunuz?

NAZLI: Aklımdakiyle dilimdekinin her zaman bir olmasının sıkıntılarını yaşıyorum zaman zaman. Bu sebeple yakınlarımın bana kızdığı da oluyor. Ama içten pazarlıklı olmaktansa böylesi daha iyi. Zaten düşündüğümü söyleyemediğim olursa, üstünden yıllar geçse bile içimde kalıyor, neden söylemedim diye! Bazen herkesle iyi geçinen ve nabza göre şerbet veren politik insanlara bakıp “Acaba böyle olsam daha mı iyi olurdu?” diye düşünüyorum ama yok, tutamıyorum kendimi :)

Sizce 2013 pop müziği ne durumda?

NAZLI: Belli başlı isimler var, yıllardır var olan, kariyeri oturmuş, herkesin tanıdığı bildiği isimler. Her yerde hep aynı kişilerin şarkıları çalınıyor, onlara göre daha yeni olanların yaptıkları işleri duyurmaları çok zor bir hale geldi. 2013 pop müziği 5-10 sanatçının tekelinde bana göre, bunun sebebi de artık yapımcılar geri dönüşü garanti olmayan kimseye emek vermiyor, yatırım yapmıyor. Genç isimler de kendi başlarına var olma mücadelesi veriyorlar ki bunun zorluğunu da ancak yaşayan bilir. Dışarıdan bakınca herşey kolay görünüyor belki ama sinirlerinizin ve sabrınızın çelikten yapılmış olması lazım şu anki ortamında müzik kariyeri yapmakla uğraşmak için. Bu arada genç isimler derken de “Bir şarkıyla ortaya çıkayım da ünlü olayım” kafasındakilerden veya bir anda canı şarkıcı olmak isteyen tiplerden bahsetmiyorum; bu işe gönül ve emek verenlerden bahsediyorum.

Sizce Kıskanmak mı? Kıskanılmak mı?

NAZLI: Valla aslında ikisi de güzel değil. Bir ilişkide, her iki taraf da karşısındakine huzur vermeli, “Beni kıskanmana, huzursuz olmana gerek yok çünkü seni üzecek bir şey asla olmayacak” güvenini sevdiğiniz kişiye verirseniz ve her zaman dürüst davranırsanız iki taraf da mutlu olur. Ama bazıları karşısındakini huzursuz etmeyi, canını sıkmayı, bile bile sinirlendirmeyi seviyor. “Hem severim, hem üzerim, hem kıskandırırım” diye düşünenlerin karakter yoksunu olduğunu düşünüyorum.

Sosyal medya’yı aktif şekilde kullanan sanatçılarımızdansınız. Twitter mı? Facebook mu?

NAZLI: Aslında pek aktif kullandığım söylenemez. Aklıma eserse giriyorum Twitter’a, Facebook’a.. Bazen haftalarca sosyal medyayı kullanmadığım oluyor. Şimdi arkadaşlarım beni zorla Instagram’a soktu mesela, geri kalmayayım diye :) Ama kırk yılda bir belki bir resim koyuyorum. Teknolojiyi hiç sevmiyorum gerçekten. Herkesin birbirinin ne yaptığından anında haberdar olması, herkesin herkese anında ulaşabilmesi durumları hoşuma gitmiyor. Bu konuda eski kafalıyım. Günün gereklerine de uymak lazım bir yandan, iki arada bir derede kaldım! Teknolojiyi sevme konusunda kendimi eğitmem lazım sanırım!

Yeni albüm çalışmalarınızın olduğunu öğrendik. Sevenlerinizi neler bekliyor? Kesinleşmiş isimler var mı?

NAZLI: Serdar Ortaç’ın Beni Yazın şarkısıyla çıkış yaptığım günden beri yeni bir şarkı için peşindeydim.. Şimdi dört yıl sonra yine bir Ortaç şarkısı söyleyeceğim ve bu beni inanılmaz heyecanlandırıyor. Çok mutluyum ki albümün çıkış şarkısı Serdar Ortaç’tan.. Güven Baran ve Mehmet Andiçen- Pınar Andı şarkıları olacak. Ayrıca sadece dijital ortamda yayınladığım single şarkılarımı da albüme koyacağım.

Yüzünüz çok farklı ve televizyona fazlasıyla yakışıyor. Oyunculuk yapmayı düşündünüz mü?

NAZLI: Teşekkür ederim böyle düşündüğünüz için. Oyunculuk konusu bana çok soruluyor, bu bana bir işaret mi acaba? :)

En sevdiğiniz yemekler neler ?

NAZLI: Patlıcanlı-etli yemekleri çok severim. Yanında da pilav olursa müthiş! Ama spor hocam Yiğit Kuşbeygi beslenme konusunda son derece disiplinli. Her lokmamın hesabı soruluyor! Haliyle genelde sevdiğim yemeklerden uzak kalıyorum..

Tuttuğunuz takım?

NAZLI: Galatasaray. Eskiden futbol aşkım sebebiyle spor spikerliği ve editörlüğü yapıyordum, hayatım futboldu. Şimdi biraz uzaklaştım.

En son aldığınız albüm ?

NAZLI: Sina- Bulaşıcısın. Albümdeki “Bebek gibi kokuyorsun” şarkısı favorim, her dinlediğimde gözlerim doluyor.

En son okuduğunuz kitap?

NAZLI: Zülfü Livaneli- Kardeşimin Hikayesi

En çok beğendiğiniz bay ve  bayan oyuncu?

NAZLI: Kıvanç Tatlıtuğ, Farah Zeynep Abdullah


Kaynak: Aslan SAYIM

ReklamGIF
etiketler İlgili Etiketler
ÖNCEKİ HABER
SONRAKİ HABER
OKUYUCU YORUMLARI (0)
Bu habere daha önce yorum yapılmamıştır.
İlk yorum yapan siz olun!

Ad Soyad:

Yorum:

ReklamGIF
GÜNÜN GELİŞMELERİ
ANKET
FACEBOOK
magazin Kolay Sohbet Sohbet Sohbet Kolay Chat