Buradasınız: Anasayfa » Röportaj » Küçük Ağa'nın Ali'sinden samimi açıklamalar | 08 Haziran 2014 Pazar 20:31

Küçük Ağa'nın Ali'sinden samimi açıklamalar

Küçük Ağa dizisinde rol alan Sarp Levendoğlu hakkında merak edilenleri anlattı

Televizyonun can damarı olan dizilerin arasında izlenme rekorları kırarak dikkatleri üzerine çeken ‘Küçük Ağa’da ‘Ali’ karakterini canlandıran Sarp Levendoğlu, ‘InStyle Men’in haziran sayısına konuştu.

Oyunculukla ilgili büyük hayaller kurmadığını söyleyen Levendoğlu, dobra dobra konuşuyor; sevdiği sevmediği şeylerin altını kalın bir kırmızı kalemle çiziyor...

"Ödül istiyorum"

* ‘Oyunculukla ilgili daha fazla ne yapmak istersin?’ diye sorsanız herhalde cevabım, ‘Film festivallerinden bir ödül almak’ olurdu. Aslında hayaller kurmuyorum, sadece içerisinde yer alacağım projelerin büyük ve başarılı işler olmasını diliyorum. Oyunculuğun hayatımın sonuna kadar geliştirebileceğim bir süreç olması, beni fikren rahatlatıyor açıkçası. Her gün, her an yeniliğe açık olması da beni bir o kadar heyecanlandırıyor. Bir insanın icra ettiği mesleğin doğasında böyle bir devinimin olması kadar güzel şey var mı? Bence müthiş bir detay bu.

* Genelde senaryolarda hep kötü adamları oynamak isterim çünkü daha dişli rollerdir. Bir yandan, ‘Ben psikopat mıyım, yapamam öyle şeyler!’ derken bir bakmışsın kendini o rolün büyüsüne kaptırıvermişsin.

Oyunculuğun en sevdiğim yanlarından biri de bu, normalde yapamayacağın şeyleri mahsustan da olsa deneme şansın olması.

"İnsan içinde mutluyum"

* Türkiye’de bazı oyuncular görüyorum; dizi, film izleyerek oyunculuk yapıyorlar. Halbuki hayatın içinde olanların performansları hemen fark ediliyor. Tıpkı hayatı izleyerek yazılarını yazan yazarın başarılı olması gibi bir şey bu. Haliyle rahatlıkla sunilikten uzak duruyorsunuz. Merkezi bir yerde (Taksim Tünel’de) yaşıyorum, her yere yürüyerek gidiyorum, esnafı tanıyorum, açıkçası kendi adıma insan içinde olmaktan rahatsızlık duymuyorum.

* Aptallığa tahammülüm yoktur, mesela çalışırken bir insana en fazla uyarı yaparım, ardından yaptığını düzeltme şansı tanırım, en sonunda ise, ‘Kusura bakma biz seninle çalışamıyoruz’ aşamasına gelirim. Eğer hâlâ o insana şans vermeye devam ediyorsam, bunun diğer çalıştığım insanlara haksızlık olduğunu düşünürüm.

Normal hayatta ise çok sakinim, kimsenin kalbini kırmam ama düşündüğüm bir şeyi doğrudan söylerim. Böyle durumlarda genelde karşımdaki insan, ‘Abi keşke söylemeseydin de küfür etseydin, daha iyi olurdu’ der.

"Adrenalini seviyorum"

* Olan bitenden uzak durabileceğim bir yurt dışı planı veya hiç görmediğim yerlerde beni dinlendiren tatil, tercihlerim arasındadır. Dünyanın her yeri (Arap ülkeleri hariç) sınırdan diğer tarafa geçildiği andan itibaren insana değer verildiği hissiyatını yaşattığı için güzeldir.

Zaman zaman aptallık sınırını geçmediği sürece adrenalini de yaşamayı seviyorum, bu da başka bir boyutta insanı dinlendiren faktörlerden benim için.

"Sadece giyinmek için giyiniyorum"

Oyuncunun rahat karakteri, giyim tarzına da yansıyor. Kıyafet müessesesindeki yorumculara dikkat etmediğinin altını çizen Levendoğlu, şöyle diyor: “Herkes aynı spesifik şeyleri giyince çok gülüyorum. Ben genelde Alman gençleri gibi giyiniyorum, bunun rahat ve cool olduğunu düşünüyorum ama böyle düşündüğüm için değil; sadece giyinmek için giyiniyorum. Bence insan mutluysa güzel oluyor. Aynı durum kadınların giyim stili için de geçerli bence. Açıkçası bir kadında avamlık yerine naifliği görmeyi tercih ederim.”

'Birce' Dövmesi

‘Küçük Ağa’ dizisinde başrolü paylaştığı Birce Akalay’la birlikte olan Sarp Levendoğlu, koluna ‘Birce’ dövmesi yaptırmış. İlişkisinden bahsetmeyen yakışıklı oyuncu, kadınları ve aşkı şöyle anlatıyor: “Bir kadında beni ilk çeken şey enerjisidir.

Duruşu, rahatlığı... Kendimi onu seyrederken, düşünürken yakalıyorsam aşık olduğumu anlıyorum. İlişkilerde sakinlik, benim için ön planda oluyor. Kavga insanı değilimdir zaten benimle kavga da edilmez. Ses yükselmeye başladı mı hemen o ortamdan giderim.”

Kaynak: Tarkan Acar