Buradasınız: Anasayfa » Erkek » İlk görüşte aşk değil ilk görüşte seks | 12 Temmuz 2014 Cumartesi 10:52

İlk görüşte aşk değil ilk görüşte seks

İlk görüşte aşktan bahsedilir, hatta bazıları böyle bir aşkın hayalini kurar. Ya ilk görüşte seks? Daha yeni tanıştığınız biriyle cinselliği hayal eder misiniz? Tek gecelik bir ilişki yaşadınız diyelim, sizi mutlu eder mi? Bilimsel çalışmalar, erkek ve kadın arasında "ilk bakışta aşkın olmadığını, sadece seks ve ego tatmini" olduğunu söylüyor.

Eşler arasındaki "ilk bakış"ın da romantizmle yakından uzaktan bir ilgisi yok; insan, o ilk bakışta kendisini çekici bulan kişiyi çekici buluyor… Tasvip etmeseniz de, size çok uzak görünse de her an bir çift yeşil göze kanabilir, yanık tenli bir vücudun esiri olabilir ve onunla, normal şartlar altında asla düşünmeyeceğiniz bir seks yolculuğuna çıkabilirsiniz...

Evli ya da bekar erkekler için yeni tanıştığı bir kadınla ilişki yaşamak heyecan vericidir. Kadınlar arasında da elbette bu görülebiliyor ancak çoğu kadın için bu heyecan verici bir deneyim olmaktan çıkıp soruna dönüşebiliyor. Tek gecelik bir ilişki yaşayan kadının genelde ciddi kişilik sorunları yaşadığı da (duygu dünyaları çok fırtınalı, çok iniş çıkışlı, hemen değişiveren, sevilmeye aç…) görülüyor. Kadın için sıkıntı daha o ilk gece başlıyor. Bir kadın ve erkek bir ortamda, mekanda tanışıyor… Adamın isteği güzel bir gece geçirip, sabah kendi yoluna gitmek. Hiçbir sorumluluk duymadan, hesap sormadan; aşkın beraberinde getirdiği soruları, korkuları, endişeleri olmadan... Kadın ise gecenin sabahını da düşünüyor ve plan yapmaya başlıyor. Ya da sabah uyandığı andan itibaren kendini suçlu hissediyor. Bu tip bir macerayı yaşamak isteyenlerin, kendisini cinsel açıdan etkileyen erkeğin aşk, evlilik, aile gibi o an için "tehlikeli" konulardaki görüşlerini öğrenmeye çalışmaması iyi olacaktır. Tek gecelik diye başlayıp uzun soluklu devam eden ilişkiler de var elbette… Ama bu olacak diye bir beklenti içine girmek özellikle kadınları hayal kırıklığına uğratıyor. Cinsel tatmin için kurulan ilişki kadın için hüsrana, güvensizliğe hatta depresyona yol açabiliyor.

Önceleri bir kadın ve bir erkek cinsel birliktelik için acele etmezken, artık bekleme süresi ortadan kalktı. Cinsellik her açıdan farklı yaşanmaya başladı. Cinselliğe olan bakış açısının değişmesiyle çiftlerin birbirlerine olan davranışları da değişti. Mesela kadınlar, eşini ya da sevdiği adamı başka biriyle birlikte görmeye bile katlanamazken, günümüzde belki yalnızlık korkusu, belki aşk, belki çaresizlik nedeniyle birlikte olduğu erkeği başka kadınlarla paylaşabiliyor. Birlikte olmak istediği erkek özgürlüğünden ödün vermek istemiyor ve sadece ona ait olmak istemiyorsa onu bu haliyle de kabul ediyor.

Erkeğin kısa süreli ilişki isteği, kadında ‘Uzun ilişki herhalde yok’ ya da ‘Doğru kişi yok’ gibi genellemeler yapmasına sebep oluyor. Ancak bir yandan da romantik duygular ile sonsuz ilişki arzusu da çelişkiler yol açıyor. “Ben kötüyüm, ben istenmeyenim” ya da “Ben çirkinim” gibi duygular yaratabiliyor. Ekonomik olarak özgürleşen, kariyer yapmayı hedefleyin kadın evlenmeyi de, çocuk yapmayı da sürekli erteliyor. Bunları yapmak istediğinde ise hayalindeki gibi bir eş bulması ve evlilik yapması zor oluyor. Bu da onu kısa süreli ilişkilere, cinsel tatmin amaçlı tek gecelik kaçamaklara yöneltiyor.

Hayal kırıklığı yaşamamak için ne istediğine karar vermek, odağında cinsellik olan bir ilişkinin uzun soluklu hale gelmesini beklememek kadın için de erkek için de en doğrusu…

Kaynak: Tarkan Acar