Buradasınız: Anasayfa » Röportaj » Buse Varol: Aksiyon benim işim! | 06 Eylül 2015 Pazar 22:54

Buse Varol: Aksiyon benim işim!

Daha önce Arka Sokaklar dizisinde polisi canlandıran 2012 Miss Turkey güzellerinden Buse Varol yeni dizisi Şehrin Melekleri’nde de yine bir polisi oynuyor. “Aksiyonu çok seviyorum, Aslıhan rolünü düşünmeden kabul ettim” diyor.

Oyunculuğa başlama hikayeniz nedir?

Aslında cevabım bayağı net. Çocukken bana büyüyünce ne olacaksın diye sorduklarında, oyuncu derdim. Annem beni üç dört yaşlarında evde bir yere oturtur “Ben İbrahim Tatlıses’im sen de Hülya Avşar’sın. Şimdi ben öleceğim sen de oturduğun yerden kalkıp koşarak ağlayıp bana sarılacaksın” derdi ve bunun gibi bir çok şey (Gülüyor)... İlk denemelerim çocukluğuma dayanıyor. Sonrasında lise yıllarında kendim skeçler yazardım ve arkadaşlarımla oynardık. Hep içimde vardı aslında. İlk dizi teklifimi aldığımda bir dershanede öğretmenlik yapıyordum. Hayatın aurasına çok inanıyorum. Oyunculuk beni bir şekilde kendine çekti.

Güzellik yarışmasına katılmak doğru bir karar mıydı? Oyunculuğa geciş yapmak için mi yarışmaya girdiniz?

Yarışmaya sadece güzel bir anı olsun diye katıldım. Ardından da biraz şansım yaver gitti. Eğitim almaya başladım ve ilk projem geldi.

Şehrin Melekleri dizisinden gelen teklifi neden kabul ettiniz; ne cezbetti sizi?

En başından beri projeyi bana inandıran isim yönetmenimiz Ilgaz Giritlioğlu oldu. Senaryo da sıradan polisiyenin biraz daha dışındaydı. Zaten aksiyonu çok seviyorum (hiperaktif olduğum için) hiç düşünmeden kabul ettim.

Şimdiki dizinizde olduğu gibi Arka Sokaklar dizisinde de bir polisi canlandırmıştınız... Tesadüflere inanır mısınız?

Hayatta tesadüflere hiç inanmam. Bir şey bana geliyosa mutlaka bir sebebi olduğunu düşünüyorum. Arka Sokaklar’da çaylak bir polisi oynuyordum, burada çok farklı... Aylarca dövüş eğitimi aldım. Canlandırdığım Aslıhan’ın en büyük özelliği yakın savunma sanatları ustası olması. Konsept biraz farklıydı tabii ama bir getirisi oldu ikisinin de bana.

Gerçek hayatta polis olmak ister miydiniz? En zor ve güzel yanı ne sizce polisliğin?

Gerçek hayatta polis olmayı ancak bana ihtiyaç duyulursa isterdim. Bu zor ve onurlu mesleği yapan tüm emniyet güçlerimize minnet borçluyuz.

Nasıl bir kişiliğiniz var?

Aslında kendimi tanımlamayı pek sevmem. Ancak etrafımdaki herkes ( en çok da annem ve babam) çok inatçı olduğumu söyler. Kafama bir şeyi yapacağım diye koyarsam mutlaka yaparım. Bir şeye çok üzülsem bile hep güçlü olmaya çalışırım. Bunun dışında taklitler yaparak, şarkılar söyleyerek hem kendimi hem sevdiklerimi hep terazinin pozitif tarafında tutmaya özen gösteririm. Çok hiperaktif olduğum için genelde etrafımdakiler yüksek enerjimden yorulduklarını söylerler...

Şu an hayatınızda aşk var mı?

Evet var.

Bir erkekte sizi en çok cezbeden ve en kızdıran özellik nedir?

Hiç böyle sınırlamalarım olmadı. Çünkü bir gün cezbeden bir şey başka bir gün hoşuna gitmeyebilir insanın. Karakterinin sağlam olması yeterli... Fakat en kızdığım şey kesinlikle bana yalan söylenmesi.

Güzellik sırlarınız nedir?

En önem verdiğim şey asla makyajla uyumamak ve set bitince hemen temizlemek. Düzenli ve yeterli saatlerde uyumaya gayret ediyorum (set elverdiğince tabii). Bir de bunun yanında spor yapmak daha da zinde tutuyor insanı.

Kariyer planlarınız neler?

Hedeflediğim bir zaman dilimi var kendime. O zaman içinde de yapacağım şey çok çalışmak. Ajansım Black Swan Casting de benim için en doğru kariyer planlamasını yapıyor. İstediğim seviyeye geldiğikten bir kaç sene sonra da anne olmayı çok istiyorum.

Sizi Tuba Büyüküstün’e benzetiyorlar... Sizce de benziyor musunuz?

İnsan insana benzer derler (gülüyor)... Birkaç kişiden daha duydum benziyorsunuz diye ama ben kendimi benzetmiyorum.

Örnek aldığınız oyuncu kim?

Aslında tam anlamıyla örnek aldığım biri yok. Sadece disiplinini örnek aldığım isimler var. Bence oyuncu dediğin kimseyi örnek almamalı kendine özgün olmalı.

Kaynak: Magazin D